Ücretsiz Danışma

G Cell Otolog Micrograft Tekniği

Yetişkin insan vücudunun kendini yenileme yeteneği vardır.Her dokunun homestasis sağlamak amaçlı olarak kendine ait özel hücre rezervleri bulunur. Kendini yenileme prosedürü sırasında doku graftlama yöntemleri önem arzeder.Genel olarak 3 tür graft yöntemi vadır.

HETEROLOG OMOLOG ve OTOLOG

Bizim ilgi alanımız otolog doku graftlama yada Gcell ismini verdiğimiz micrograft kök hücre transferi uygulaması. Bu uygulamada genel olarak kök hücre olarak adlandırdığımız progenitor hücrelerin koleksiyonu sağlamak ve transferini sağlamak amaçlanmaktadır. Progenitor hücreler kendi içerisinde spesifik morfolojik özellikleri ile ayrı bir topluluk oluştururlar. Belirgin özellikleri boyutları ve stem markerlerin varlığıdır.Graflama yönteminde kritik nokta graft partiküllerinin boyutlarıdır. Makro boyutlar hücre canlılığı ile ilgili iken mikro boyutlar hücrenin kaderini belirler.

G cell yöntemi ile herhangi bir kimyasal kullanmaksızın ya da ciddi doku manipülasyonları yapmadan hızlı ve güvenli bir biçimde max 50 mikron boyutlarında micrograftlar elde edebiliyoruz.

Bu micrograftlar CE belgeli bir tıbbi cihaz ile dokulardan ayrıştırılmaktadır. Her kartuşta sert ve yumuşak dokuları etkili bir şekilde kesmek üzere dizayn edilen 6 mikro bıçak ve 100 adet hexagonal 50 mikron çaplı delik vardır. Bu şekilde standart doku üretimi hızlı kullanıcı güvenliği ve çapraz kontaminasyon riski olmaksızın yapılmaktadır.

Saçlı deriden alınan punch biyopsi parçaları ile elde edilen micrograft içeren ürün çok sık görülen androgenetic alopecia tedavisinde en yeni ve etkili yaklaşımdır. Kadın yada erkek alopecia vakalarında başarılı şekilde kullanılmaktadır. Vaka seçiminde 

Dikkat edilmesi gereken temel bazı noktalar vardır

  • Mevcut saç miktarı 
  • Saçlar arsındaki aralıklar (seyrek saç)
  • Foliküllerin küçülmesi
  • Mikroskobik olarak saçın çapı
  • Aynı folikülde küçülmüş ve küçülmemiş saç varlığı
  • Sarı pigmentasyon
  • İnflamasyon varlığı
  • Kafa derisini genel durumu

Otolog micrograft yöntemi şimdiye kadar bilinen kök hücre tedavisinden farklılıklar göstermektedir. Bu yöntemde hücre izolasyonu ve klonlama değil hücre konsantrasyonu oluşturulmaktadır. Yine tek bir hücre grubu değil hücreler topluluğu transfer edilmektedir. Yani alınan doku örneğinde yalnızca deriye ait progenitor hücreler değil kan ve yağ kökenli progenitor hücreler diğer iyileştirici faktörler bulunur. Yüksek teknolojik laboratuvar maliyeti olmaması basit ve klinik koşullarda uygulanabilir olması ve güvenilir olması herhangi bir yan etkisi olmaması açısından andogenetic alopesi ve kadın alopesisi tedavisinde yeni bir çığır açacak gibi görünmektedir. Dünya çapında yapılan ve yapılmakta olan bilimsel çalışmalar bu görüşü kuvvetli olarak desteklemektedir.

Uygulama G cell kitinde mevcut olan malzemelerle klinik ortamında basit ve hızlıca yapılabilir. Kulak arkasından saçlı veya saçsız deriden alınan 2,5 mm punch biyopsi kalemi ile alınan doku örnekleri medicon kartuşu içine tekniğine uygun olarak konup medimachine 2 cihazına yerleştirilerek toplamda 5 dk. Kadar süren bir işlem ile enjeksiyona uygun hale getirilir. İstendiği ve tıbbi gereklilik olduğu durumlarda üretim aşamasında PRP ile kombine edilebilir. Mezoterapi yöntemleri ile enjeksiyon yapılır. Uygulama sonrasında hasta derhal günlük yaşamına geri dönebilir. Özel bir bakım ve yıkama gerekmez. Sonuçlar 10 gün içinde oluşmaya başlar ve ortalama 30 ila 45 gün sonra bazen 3 aya kadar olan süreçte olumlu sonuçlar ortaya çıkar. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda klinik pratiğinde %70-80 başarılı sonuçlar alınmıştır.

Androgenetic erkek tipi saç dökülmesinde saç ekimi tercih etmeyen ,bir şekilde ekimde başarılı sonuç alamamış, saç ekiminin iyileşme süreçlerinden çekinen hastalar için oldukça önemli bir tedavi alternatifi olarak görülmelidir.

Ayrıca kadınlarda saç ekiminin sosyal zorlukları nedeniyle çekinen hastalarda alternatif yöntem olarak öne çıkmaktadır.

Temel kullanım alanları

ALOPESİ
  • Mevcut saçların korunması
  • Tüy şeklinde olan (Telogen döneminde olup anagen faza geçemeyen saçların anagene faza geçmesi)saçların kalınlaşıp çoğalması,
  • Deri altındaki inaktif foliküllerin uyarılarak yeni saç oluşumu sağlanması
  • Saç ekiminin başarısını artırılması(kombine kullanılabilir)
ANTI AGING

Alopesi dışında özellikle anti aging alanında uç noktadaki tedavilerden birisi olmaya aday bir uygulamadır. Şu ana kadar bilinen tüm antiaging tedavileri ile kombine yada tek başına kullanılır.Fibroblast artışına bağlı olarak başta kollagen (tip 3 artışı)üretiminin artışı ve doğal lifting yoluyla genç görünüm kazanılmasında önemli rol oynamaktadır. Bu haliyle özellikle yan etkisiz ve hiçbir kimyasal ajan ve yabancı madde kullanmaksızın

Antiaging etkisini sağlaması çok önemli bir tedavi parametresidir. Kırışıklık ve sarkmaların doğal yolla giderilmesi cilde parlaklık ve pürüzsüz görüntü sağlaması ve bu etkinin uzun sürmesi günümüzde hastalar tarafından en çok arzu edilen süreç olarak değerlendirilmelidir.